Hormon Düzensizlikleri
Hormonlar, vücudumuzun karmaşık sistemlerini düzenleyen ve işlevlerini kontrol eden önemli kimyasal habercilerdir. Ancak, bazen hormonların normal değerleri bozulabilir ve hormon düzensizlikleri ortaya çıkabilir. Endokrinoloji hormon hastalıklarının tedavisini yapan tıp dalıdır. Hormonlar tüm vücut fonksiyonlarıyla ilişkisi olduğu için hemen tüm hastalıklarda hormonal altyapının incelenmesi ve gereken desteklerin sağlanması gerekir. Bu nedenle hormon hastalıklarını bütüncül yaklaşımla değerlendirmek uygun olacaktır.
Hormonların Vücudumuzdaki Yeri Nedir?
Omurganın, vücudu ayakta tutmak, şekil vermek ve bütünlüğünü sağlamak için üstlendiği görev gibi organizmanın düzgün ve düzenli çalışabilmesi için hormonların rolü de öyledir. Yani içimizde çalışan makinenin omurgası, zembereği hormon denilen küçük moleküllerdir. Hipotalamus hipofiz adrenal bez aksı (HPA) denilen hormonal mekanizma ağı vücudun önemli bir metabolik temelidir. Canlı bedenlerde hücre seviyesinde haberleşme hormonlar aracılığıyla olur. Bu nedenle hormon hastalıklarında belirtiler çok çeşitlidir ve ilk bakışta bir birleriyle bağlantısı kuralamayan hastalık gruplarını barındırır. Bu bozukluk belirtilerden yaygın olan bazıları şöyledir:
- Yorgunluk ve enerji eksikliği
- Uyku problemleri
- Kiloda değişiklikleri, obezite veya kilo alamama
- Akne, kuru cilt, yağlı cilt gibi cilt sorunları
- Saç dökülmesi
- Adet düzensizlikleri, kısırlık (erkek ve kadın infertilite), erken menopoz
- Duygusal dalgalanmalar (anksiyete, depresyon, irritabilite)
- Kemik erimesi, kemik ağrıları
- Karaciğer yağlanması, kolesterol düzensizlikleri
Hormon Hastalıkları ile ilgili detaylı bilgi al
Hormon Bozukluğu Tedavisinde Temel İlkeler:
Hormon düzensizliklerini düzeltmek için aşağıdaki adımlar ve tedavi yöntemleri izlenebilir:
- Doğru tanı ve değerlendirme: Hormon düzeylerinin test edilmesi ve doktorunuz tarafından uygun tanının konulması önemlidir. Bu aynı zamanda tedavi etkinliklerini izlemek açısından da gereklidir.
- İlaç tedavisi: Hormon hastalıklarının bazılarında vücutta hiç hormon bulunmayabilir veya çok yetersizdir. Bu durumda dışarıdan hormon takviyesi kaçınılmazdır. Hormon replasmanı mutlaka hekimlerin yapacağı tedavilerdir. Tip l diyabette veya tip ll diyabetin son döneminde vücutta yeterli insülin hormonu üretilememektedir ve bunu dışarıdan vermekten başka çare de yoktur.
- Birçok durumda vücutta yeterli hatta fazlaca hormon bulunduğu halde hedef dokularda istenilen etkinin ortaya çıkmadığı görülür. Buna direnç denilir. Örneğin şeker hastalığının ilk döneminde ve bazı türlerinde, yeterince insülin hormonu salgılanabildiği halde, dokularda etkinliğinin olmadığı gözlenmiştir. Bu duruma insülin direnci denilir. Bu gibi durumlarda dışarıdan hormon vermek veya vücudu daha fazla hormon üretimine zorlamak çözüm değildir. Hormonların hedef dokularda etkinliğini sağlamak, engel durumları yönetmek daha akılcı olur ve tedavi başarısı sağlanabilir.
Hormon Bozukluğu Tedavisinde GETAT Uygulamaları:
Hormonların yeterli üretilebilmesi ve aynı zamanda hedeflenen etkinliği gösterebilmesi için bazı geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının destekleyici olduğu bilinmektedir. Başlıcaları şunlardır:
- Ozon tedavisi: ozon hücre içi seviyede etki ederek hormon direncini azaltabilir, metabolizmayı hızlandırır, kan dolaşımını destekler. Kan kolesterol, şeker düzeylerini dengeleyebileceğine dair birçok çalışma yapılmıştır.
- Fitoterapi, aromoterapi ve homeopati: HPA aksa dokunan adaptojen bitkiler hormon hastalıklarının tedavisine katkı sağlayabilir.
- Akupunktur, PEMF (manyetik alan tedavisi): hormonal dengenin sağlanmasına katkı sağlayabilir.
- Vitamin ve mineral tedavileri: hem hormonal dengenin sağlanmasında hem de ortaya çıkan olumsuzluklarla baş etmede birçok vitamin ve mineral tedavisi destek olabilir. Şeker hastalığının ileriki dönemlerinde ortaya çıkan periferik nöropati hastalığında (ve huzursuz bacak gibi hastalıklarda) alfalipoik asit tedavisi etkili olabilir.